"İflasın eşiğindeki işadamı Hwang Kyung-min,karısını öldürdükten sonra,15 yıldır görmediği eski bir okul arkadaşını,Jung Jonk-suk’u bulur. İki arkadaş,bir yemekte,mevcut durumlarını birbirlerinden gizleyerek eski okul günlerinden konuşurlar. O zamanlar öğrenciler arasında sınıf ayrımları vardır. Daha zengin,daha başarılı ve özellikle zalim bir gruba “Köpekler” denmektedir. “Köpekler”,“Domuzlar” denilen daha güçsüz öğrencilere zorbalık yapıp onları canlarından bezdirerek bir korku krallığı yaratmıştır. Jong-suk ve Kyung-min “Köpekler”e direnememişler,ikisinin de arkadaşı olan Kim Chul onlara karşı koyduğunda ise,bu korku çemberinin kırılması için tek umutları oluvermiştir. İki adam on beş yılın ardından,kendileri için hâlâ bir kahraman olan Kim Chul’a ait anılarının ardında,ilişkilerinin karanlık öyküsünü hatırlar."
Tam olarak böyle bir anlatımla bizlere 2011 yılında sunulan bu anime film aslında bu anlatımdan çok daha ötesidir. Güney Kore devletinde okullarda öğrenciler arası şiddet ve tacizin nasıl boyutlara gelebileceği ve üzerinden 15 yıl geçse bile bunun hala kötü bir anı olarak hatıralar arasından dışarı süzüleceği gerçeğini dışa vuruyor.
Öncelikle çizim ve grafiklerine değinmek istiyorum. Bir çok açıdan rahatsız edici olan çizimlerin aslında zamanla nasıl konuyla bütünleştiğini söylemem gerek. başlarda göze batan çizimler "96" dk lık bu film boyunca son otuz dakikada göze batmamaya başlıyor. Konusu orjinal olmasada işleyiş biçimi ve çizim biçimi ile oldukça orjinal bir biçime dönüşüyor.
Konusunun detaylarına gelirsek biraz metaforlara değinmek gerekir. Köpek ve domuz bizim için ana temayi oluşturuyor. Başlarda Kyung-min karısını öldürdüğünde bir sanrı görür. karşısında Chul'u bir domuz olarak görür. ve Chul ona domuzların ancak öldüğünde köpekler için değerli olduğunu söyler. Kore ve asya ülkelerinde hala şiddetli bir hiyerarşi hissedilmektedir. Sosyo ekonomik yapı ve aile saygınlığı ilk okullardan yetişkinlik dahil olmak üzere birçok biçimde kişilerin hayatlarını bir kast sistemine bağlı geçirmek zorunda kılıyor. Domuzlar sadece köpeklerin eğlenmesi ve karınlarını doyurması için var olan bireyler olarak gösteriliyor. Bir domuz,korkak,pasif,ailesi zayıf ve toplum içinde başkalarına her açıdan hizmet eden kişiler olarak gösterilmiş. Köpekler ise domuzlardan bir üst sınıfta olan,sevecan,vahşi,zeki ve itaatkar varlıklar olarak gösterilmiş. Ve bunların en tepesinde ise bu sınıflandırmayı yapan "insan" var.
Anlatımdan fantastik bir dünya yaratılmış olarak düşünmeyin. domzuarda,köpeklerde insan olarak geçiyor. Kast sisteminde iki varlığın nasıl isimlendirildiği burada önemli. Köpekler,domuzlara karşı istediğini yapabilir. onları sindirebilir,taciz edebilir,dövebilir,üstlerine basıp geçebilir... Bu durumda üç ana karakterimizin ortaokul yıllarında köpeklere karşı giriştiği mücadeleyi ve bunun sonucunda bir ölümün gerçekleşmesi ile bu savaşın bittiğini görüyoruz. Domuzların kralı olan kişi Chun. Ve o vahşi bir domuz olarak sindirilmeye çabalanıyor. Bu süreçte şiddetin köpeklere benzemek için bir yol olduğunu düşünüyorlar. fakat şiddetten kaçmak için onlara açılan her kapının kapanışını görüyoruz. Güçlünün zayıfı sadece yumrukları ve bir bıçakla ezebileceği bir dünyada ayakta durmaya abalayan 12-14 yaşlarında bir avuç çocuğu ele almışlar senaryıda.
Köpekleri alt etmek için onlardan daha korkunç bir canavara dönüşmek gerektiği sonucuna varıyorlar. Acımasız ve şiddet yanlısı olmanın ötesinde onlar hakkında konuşulmaması için bir plan yapıyorlar. en acımasız canavarı yaratmak için ölmek gerektiği fikrine varıyor üç arkadaş.
Başlı başına izlerken rahatsızlık verici müzikleri,sahneleri ve konuşmaları ile insani taciz eden bir yapım olduğunu söylemek gerekiyor. Ancak hayatın en gerçek noktasını çekip almış olması belkide onun ödüllü bir yapım olmasını sağladı. Filmin korede sistemi eleştirmesinin yanı sıra birçok erişkin olmuş erkeğin kendi okul anılarında konuşmak istemeyeceği sahneleri bulacağını belirtmiş yönetmen. Herkesin konuşmaktan kaçtığı şeyi yansıtmış yani...
Açıkcası oldukça beğenerek ve rahatsız olarak izlediğim bir yapım oldu. 2011 yapımı olmasına rağmen akıcı bir grafik düzeni olması ise hoşuma giden bir özelliği oldu.
İyi seyirler...
"king of pigs" 15 yaşının altında ki bireyler için uygun değil.