Bir hayalim var… Eğer bir gün olur da Japonya’ya bir seyahat gerçekleştirebilirsem,Sakura ağaçlarının eşsiz görüntüsüne canlı olarak tanık olmayı çok isterim. Bilen bilir,Sakura ağaçları denildiği zaman akla direkt Japonya gelir. Japonlar Sakura ağaçlarına büyük önem atfetmiş olup onlar için derin anlamlar taşımaktadır. Öyle ki ‘Sakura ‘Japonya’da çok yaygın kullanılan bir kadın ismidir.
Sakura,‘kiraz çiçeği’ anlamına gelip,meyve vermeyen bir tür kiraz ağacı çiçeğidir. Her yıl mart ayının sonu ile nisan ayının ilk haftası açan Sakura çiçekleri pek çok rengi ve çeşidi barındırıyor. Fakat en güzel halindeyken,solmadan çok çabuk dökülmesiyle ölümü çağrıştırmaktadır. Bu çağrışım Japon edebiyatına da yansımıştır. Yine Japon kültürünün önemli parçasından olan Samuraylar için de sakuralar önemli bir yere sahip. Sakura ağaçları samurayla herhangi bir savaş esnasında her an ölebileceğini düşündürürmüş.
Sakuralar sadece 10 günlük bir süre içinde varlıklarını sürdürürler. Bu sebeple bu zaman aralığı Japonlar için büyük önem arz etmektedir. Aynı zamanda Sakuraların açtığı zaman dilimi Japonya’nın en çok turist çektiği dönemlerden biridir. Bu sebeple bu dönemde çeşitli festivaller de yapılır. Bu festivallerden biri olan ‘Sakura Zensen’ hayata yeni bir başlangıç yapmayı temsil eden bir festivaldir.
Daha öncede belirttiğim gibi sakura ağaçları Japonlar için çok büyük bir öneme sahiptir. Öyle ki sakura tohumlarının yurtdışına çıkartılıp satılması dahi yasaktır. Fakat Japon hükümeti diğer ülkelere dostluklarını göstermek amacıyla sakura tohumları gönderiyor. Ve tabi ki bu ülkelere Türkiye de dahil.
Japon Sakura Vakfı,1890'da Japonya'ya ulaşan ve dönmek üzereyken çıkan tayfunda batan Ertuğrul Fırkateyni'nde şehit olan Türk denizcilerin anısına 2005 yılında,İstanbul'da dikilmek üzere 527 sakura fidanı yollamıştır.
Hayata dair bu denli hüzünlü ve bir o kadar da derin manalar taşıyan sakura çiçekleri sunduğu saf ve naif duruşuyla,içerdiği yüklü anlamlarla,kim bilir belki bir gün sizin hayatınızda da farklı bir anlam taşıyabilir.