Jump to content

libero1i

Admin
  • İçerik sayısı

    1.096
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    398

libero1i kullanıcısının paylaşımları

  1. [mal type=anime id=1053] Çevirmen: praiseach Editör & Redaktör: otaku.d Encoder: libero1i - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com
  2. [mal type=anime id=33743] Çevirmen: Kusotaku & kym (1~7); kym (8~12) Editör: otaku.d Karaoker: Lady_Exhilaro Encoder: libero1i - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com
  3. @yigido3458 Üye paylaşımı olduğu için, kırık link bildirimi için üyeye ulaşınız.
  4. [mal type=anime id=37087] Çevirmen: Koneko-Chan Editör & Encoder: libero1i - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com
  5. [mal type=anime id=34368] Çevirmen: AysuGerdan Şarkı Çeviri: yasha Redaktör: hygieia Editör & Karaoker & Encoder: S.Erturk - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com Bölüm İsimleri;
  6. Animesi zaten bu.
  7. [mal type=anime id=5420] Çevirmen: Hydrangea Redaktör: Hygieia Editör & Karaoker: S.Erturk Encoder: libero1i - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com
  8. [mal type=anime id=3455] Çevirmen: Koneko-Chan Editör & Karaoker & Encoder: libero1i - Linkler (ikona tıklayın) - Klasör şifresi: www.AniSekai.com Not: Eski seri olduğu için çeşitli işlemler ile görüntü kalitesi en iyi hale getirilip iyileştirilmiştir. Piyasadaki en net halidir.
  9. More information about "Size Korkunç Kabuslar Göstertebilecek 5 Ürpertici Kore Şehir Efsaneleri"
    UYARI- Bu beş korkunç hikayeyi okuduktan sonra bazı şeylere bir daha aynı şekilde bakamayabilirsiniz. 1-Yarık Ağızlı Kadın Bu hikaye yüzünde kırmızı cerrahi maske olan gizemli bir kadının gece tek başına yürüyen çocukları durdurmasıdır. Çocukları durdurur ve ''Ben sevimli miyim?'' diye sorar. Eğer çocuk hayır diye yanıtlarsa, çocuğu makas ile öldürür. Eğer çocuk evet derse, maskeyi çıkarır ve yüzünün bir kulaktan diğer kulağa kadar kesin olan kısmını gösterir. Tekrar sorduktan sonra, çocuk hayır der ise onun yarısını keser, ama tekrar evet der ise o zaman çocuğun ağzını kendinde olduğu gibi keser. Kaçmayı denemeyin bile, gözünüzün önünde tekrar ortaya çıkacaktır. 2- İki Parmak Ciddi bir trafik kazasında adamın biri barış işareti yapan bir kızın fotoğrafını buldu. Ve kızın sevimli olduğunu düşünüp fotoğrafı arabasında tutmaya karar verdi. Birkaç gün sonra ölümcül bir araba kazası geçirdi. Başka genç bir adam da fotoğrafı görüp tutmaya karar verdi. Ama bu sefer kızın üç parmağı kalkmıştı. 3- Organ Kaçakçısı Taksiciler Bu şehir efsanesi, tuttukları müşterilerin organlarını alan taksicilere uyarı şeklinde gönderilen KakaoTalk konuşması ile ünlenmiştir. Konuşmaya göre, Cıty Hall yakınlarında alınan sarhoş bir adam boynuna iğne yedi. Uyandığında gördüğü tek şey, terk edilmiş bir arazide karnından gelen kanlar... Bununla kalmadı ayrıca doktara gittiğinde böbreklerinden birinin alındığını öğrendi. 4- Fan Ölümü Vantilatör ile yatağa asla gitme- Kore hikayelerine göre, bunu yapmak ''Fan ölümlerine'' yol açacaktır. Saçma gözüktüğü için, bu efsaneye inananlar kendi aralarında mantık yürüttüler. Sözde fan, oksijeni uyuyan kişiden çekip, boğulma ve hipotermi ile ölüme bırakacaktır. 5- Para Hayaleti Kore Mint'inin Bay Kim'i iş gezisinde iken, kızı kaçırılıp doğranarak öldürüldü. Tabi ki suçlu yakalanamadı. Kızın hayaletini yatıştırmak için, Mint basılmış Kore paralarına kızın vücudundan parçalar yerleştirdiğini söyledi. Kaynak; Koreaboo Editör: Agashi
  10. libero1i

    6 Ürkütücü Kore Webtoonu

    More information about "6 Ürkütücü Kore Webtoonu"
    Günümüzde hala çok bilinmeyen bu renkli çizgi romanlar dünyasından 6 ürkütücü webtoonu sizinle paylaşacağım. 6. The Cliff Bu webtoon 9 bölümlük kısa bir hikayedir. Korkudan çok gerilim olan bu hikaye özetle iki arkadaşın bir dağ da fotoğraf çekerken uçurumdan düşmeleri ve orada mahsur kalmalarıdır. Orada bir yandan kurtulmaya çalışırken bir yandan da hayatta kalmak için gereken acı kararları alırlar. 5. Dead Days Evet zombi hikayesini eksik tutamazdık. Bu webtoon da kapının ardında kendisini bekleyen zombi annesinden saklanan çocuğun odasında başlıyor. Kapının ardına çıkabilmesi için ya annesini öldürecek ya da annesi onu... Aynı zamanda ikinci bir ana karakterimizde karşı binadaki okçu sakat kızımız. O da bu kaçması gereken dünyadan umudunu yitirmiş ve kendini en kötü sona hazırlarken bu iki karakterimiz birbiriyle tanışıyor ve birbirlerine ışık olup bu dünyadan beraber kaçmaya çalışıyorlar. 4. Tales of The Unusual Tales of The Unusual'da adından anlaşıldığı gibi sıra dışı hikayeleri konu alıyor. Birbirinden farklı tuhaf hikayeleri bir arada okuyabileceğiniz iç karartıcı bir webtoon. Fakat içinde hayal edemeyeceğiniz kurgular da mevcut. 3. Bastard Yardımsever, hayırsever gözüken zengin bir iş adamının aslında özellikle sevimli kadınları doğrayacak bir potansiyale sahip olduğu bu hikayede, bu adam küçük oğlunu suç ortağı olarak kullanıyor. Çocuk belli bir yaşa geldiği zaman bir şeylerin farkına varıyor fakat kendisininde suç ortağı olduğu düşüncesi ile elinden hiçbir şey gelmiyor. Okula yeni transfer olan diğer karakterimiz de bu çocukla arkadaş oluyor. Ve onun psikolojisini düzeltiyor. Her şey yolunda giderken babamız bu sevimli kıza göz dikerek onu kendisine istiyor... İşte o zaman baba ile oğul arasında bir savaş başlıyor. 2- Unknown caller 3 bölümlük tadı damağımızda kalan bir webtoon. Ve bu webtoonun en güzel özelliği de okurken çizimlerin hareket etmesi ve seslerle desteklenmiş olmasıdır. Sizi gerilimin içine sokuyor tam manasıyla. Kesinlikle gece yatmadan önce son ses ve son ışıkta okumanız gerekiyor. Telefonunuza aniden bir arama gelirse açarken iki kez düşünün... 1. The Chiller En gerilimlisini en sona bıraktık. Unknown Caller'ın yazarının bir diğer eski webtoonudur. Ani hareketler ve ses gibi aynı efektlere sahip, bu hikayede Tales of The Unusual gibi bölüm bölüm hikayeler şeklinde. Her bölüm ayrı bir gerilime sahip. Yine gece vakti okumanız tavsiyem~ Okuduğunuz için teşekkürler~
  11. More information about "İnsanlar Bu Yeri Ziyaret Etmek İstiyor Ama Siz Kaçınmalısınız"
    Kore'deki bu perili ev o kadar çok ünlü ki, her yıl binlerce insan sadece hayalet bulmak için gidiyor. Güney Kore Gyeonggi-do'daki Gonjiam Psikiyatri Hastanesi, kesinlikle bir binanın korkutucu görünmesi için gereken her özelliğe sahip. Sadece binanın görünüşü tüylerinizi diken diken etmiyor ve binanın hikayesi de girmeden önce iki kez düşünmenizi gerektiriyor... İnanmak size kalmış diyerek anlatıyoruz, Gonjiam Psikiyatri Hastanesi 1995 yılında kullanıma hazırdı: doktorlar, hemşireler, hastalar ve işler... Efsaneye göre, hastanenin sahibi klinik olarak deliydi ve hastaların hepsini esir tuttu. Devlet birçok hastanın gizemli ölümlerini incelemek için geldiğinde nasıl olduysa hastanenin sahibi 1996'da Amerika'ya kaçtı. Hastane, yataklarıyla araç-gereçleri ile doğanın hikayelerine terk edildi. Tabiki, son on yılda bir numara olmus bu bina aynı zamanda ve Güney Kore'nin en ilginç 3 bölgelerinden biri olarak biliniyor Hayalet hikayelerine inanıyor musunuz bilmiyorum ama, burası benim gördüğüm en ürpertici bina... Kaynak; koreaboo Konu Sahibi: Agashi
  12. libero1i

    HALLYU Kültürü Nedir?

    More information about "HALLYU Kültürü Nedir?"
    1990 yılının ortalarında Kore’nin TV dizileri ve popüler müzikleri Çin’de ilgi görmeye başlayınca ‘Hallyu’ denilen terim ortaya çıkmıştır. 1992 yılında Çin ile diplomatik ilişkiler kurulduktan sonra Kore’nin eğlence ürünleri ve şarkıcıları Çin’de aktifleşmeye başlamıştır. Özellikle ‘What is Love?’ adlı dizi, 1997 yılında Çin’in CCTV kanalında yayınlanarak %4,2’ lik yüksek bir izlenme oranı yakalamış ve yaklaşık 150 milyondan fazla insanın izlediği bir dizi olmuştur. 1997 yılından itibaren Pekin’in ‘Seoul Music Room’ adlı yayınında Kore müziği tanıtılmaya başlanmış, özellikle dans müzikleri gençler arasında yoğun ilgi görmüştür. Çin’in içindeki Hallyu ateşinin artmasındaki anahtar rol, 2000 yılının Şubat ayında Pekin İşçi Stadyumu’ndaki H.O.T isimli Koreli idol erkek grubunun verdiği konserdir. Bu konserin yapılmasıyla ülke basınında Hallyu terimi büyük ölçüde kullanılmıştır. Kasım 1999 tarihinde ‘Beijing Youth Daily’de yapılan Hallyu haberiyle Koreliler bu terimin farkına varmaya başlamıştır. PSY'den “Gangnam Style” - Kensine has hareketleri olan malchum(at binme dansı)u başlatan PSY(gerçek adı Park Jae-sang)’ın ‘Gangnam Style’ şarkısı dünyadaki müzikseverlerin arasında oldukça rağbet görmüştür. 2012 yılında Koreli bir şarkıcı olarak ilk defa Birleşik Krallık’taki Official Charts Company’de 1 numaralı single olarak listelenmiş, ABD’deki Billboard dergisinin ‘Hot 100’ bölümünde yedi hafta boyunca 2 numarada kalmıştır. Sağdaki fotoğraf 2012 yılında Seul Belediye Binası önündeki konser görüntüsüdür. Kore Dalgası’nın Japonya’ya varması 2003 yılında NHK kanalında ‘Winter Sonata’ adlı dizinin yayınlanmasıyla gerçekleşmiştir. Winter Sonata dizisiyle ‘Yon-sama’ (başrol oyuncusu Bae Yong-joon’a Japoncada verilen isim) Hallyu ateşini arttırmış, birçok Japon turistin Chuncheon’da bulunan Namiseom Adası gibi dizinin çekildiği yerleri ziyaret etmesini sağlamıştır. "Kore Dalgası" çılgınlığı Kore’nin geleneksel kültürüne, yiyeceklerine, edebiyatına ve diline kadar yayılmış, fanları da devamlı artmıştır. 2013 yılının sonları itibariyle dünyanın 78 ülkesinde kurulmuş fan grupları 987 adet olup, toplam üye sayısı yaklaşık 9 milyon kadardır. Bölgesel olarak Asya ve Okyanusya civarında 234 adet ( yaklaşık 6,8 milyon üye ), Amerika bölgesinde 464 adet ( yaklaşık 1,25 milyon üye ), Avrupa bölgesinde 213 adet ( yaklaşık 1,17 milyon üye ), Afrika ve Orta Asya bölgesinde 76 adet ( yaklaşık 60 bin üye ) fan grubu bulunmaktadır. Hallyu fan grupları içinde K-pop fan kulüpleri en yüksek derecede olmakla birlikte, Kore dizileri, yemekleri ve turizmi gibi çeşitli alanlarda da kulüpler kurulmuştur ve aktif bir şekilde faaliyet göstermektedir. K -POP K-Pop, Güney Kore’de büyük ilgi gören popüler müziklerin genel adıdır. Gayo (şarkı) ya da yuhengga ( popüler şarkı) olarak da söylenmekte, genelde İngilizceden gelen pop kelimesi ülkenin baş harfiyle birleştirilerek ( Tayland: T-pop, Japonya: J-pop, Çin: C-pop) ortaya çıkan K-pop kelimesi kullanılmaktadır. 2000’li yıların ortalarından itibaren yurtdışında oldukça gelişen K-pop, günümüzde Güneydoğu Asya’dan sonra Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’ya kadar yayılmış durumdadır. 2012 yılının ikinci yarısında sıradışı at binme dansını başlatan PSY’ın ‘Gangnam Style’ şarkısı dünyadaki müzikseverler arasında oldukça rağbet görmüştür. Gangnam Style, Kore şarkısı olarak ilk defa Birleşik Krallık’taki Official Charts Company’de 1 numaralı single olarak listelenmiş, ABD’deki Billboard dergisinin ‘Hot 100’ bölümünde yedi hafta boyunca 2 numarada kalmıştır. Youtube izlenme sayısı da 15 Temmuz 2012 tarihinde yüklendikten sonra 2 milyara ( Kasım 2014 itibariyle) ulaşarak büyük bir kayda imza atmıştır. PSY’nin Gangnam Style şarkısı ortaya çıkana kadar K-pop’un önemli sanatçıları gruplar şeklindeydi. Günümüzde Güney Kore’de DBSK, Super Junior, Bigbang, 2NE1, Beast ve Girls’ Generation gibi yaklaşık 80 tane idol grup bulunmaktadır. DBSK, 2006 yılından 2012 yılına kadar sayısı 65’e ulaşan Japonya turne konserleri gerçekleştirmiştir. 700 bin kadar izleyici konserlere gelmiş ve Japonya’da satılan albüm sayısı 6,3 milyona ulaşmıştır. Beşli bir kadın grubu olan Wonder Girls, 2009 yılında ‘Nobody’ şarkısıyla ABD’ye yayılmış, Koreli grup olarak ilk defa Billboard Top 100 listesine girmiştir. K-Pop’un bu kadar popüler olmasının sırrı üstün ses performansları, yetenekli sahne şovları ve mükemmel danslarla harmanlanan gösterişli performanslarıdır. En önemli nokta ise, K-pop şarkıları ve danslarının bir ya da iki günde ortaya çıkmayıp idol sanatçıların çok yönlü yeteneklerinin uzun zaman boyunca eğitimden geçtikten sonra oluşturulması gerçeğidir. Güney Kore’nin idol grupları, Asya başta olmak üzere Avustralya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika gibi dünya bölgelerinde K-pop ateşini yaymaktadır. Günümüzde sadece bireysel performanslar değil, aynı zamanda ortak konserler de yavaş yavaş artan bir trend olmuştur. Ağustos 2011 tarihindeki Fransa Paris konseri, K-pop’un Avrupa’ya girişi ve sahnelerini dünyaya genişletmelerinin önemli bir kaydıdır. Le Zenith de Paris sahnesinde yapılan canlı konsere yaklaşık 7 bin fan katılmış ve büyük bir başarı elde edilmiştir. Temmuz 2011 tarihinde, Japonya Tokyo Dome’da düzenlenen K-pop festivaline yaklaşık 45 bin dinleyici katılmış ve oldukça büyük bir başarı sağlanmıştır. Benzer zamanlarda idol grup JYJ, İspanya ve Almanya’da konserler vermiş, Cube Entertainment da İngiltere ve Brezilya’da düzenlediği ortak konserleri başarılı bir şekilde tamamlamıştır. Ekim 2011 tarihinde ABD’de bulunan New York Madison Square Garden’da düzenlenen Girls’ Generation konseri, K-pop’un gücünü bir kez daha kanıtlamıştır. New York Daily News, 23 Ekim 2011 tarihinde ‘Attack of the K-pop Stars (K-pop Yıldızları’nın Saldırısı)’ gibi sansasyonel bir başlıkla Girls’ Generation resminin ilk sayfada olduğu bir haber yayımlamıştır. Şubat 2012 tarihinde, Fransa Paris’te bulunan Palais Omnisports Bercy Stadyumu’nda K-pop yurtdışı turu festivali düzenlenmiştir. O gün soğuğa rağmen yaklaşık 10 bin izleyici alanı doldurmuştur. Bu izleyiciler arasında Almanya, İspanya ve Portekiz’den gelen fanlar da bulunmaktadır. K-pop’u Seven Dünya Fanları ( İspanya ) TV DİZİLERİ Çin ve Japonya’da Kore dalgasını başlatan ‘What is Love?’ ve ‘Winter Sonata’ dizileri dışında da dizilerin Hallyu çılgınlığı devam etmektedir. Güney Kore’de 2003-2004 yılları arasında yayınlanan saray yemeklerinin tanıtıldığı tarihi dizi ‘Dae Jang Geum (Saraydaki Mücevher)’, Japonya, Çin, Hong Kong ve Türkiye gibi 87 ülkede yayınlanmıştır. Bu dizi İslami bir ülke olan İran’da bile %80’den daha fazla izlenme reytingi alarak büyük rağbet görmüştür. 2011 yılında da Big Thing, Giant, Secret Garden vb. gibi TV dizileri yurtdışında yayınlanmaya başlamış, 2012 yılında yayınlanan Love Rain, yayınlanması henüz sona ermeden bölüm başı 450 milyon olmak üzere toplam 9 milyar Kore Wonu karşılığında Japonya’ya ihraç edilmiştir. 2013 yılında SBS kanalında yayınlanan ‘That Winter, the Wind Blows’ dizisi ise Japonya, Çin, Hong Kong ve Tayvan dahil olmak üzere 10 Asya ülkesine ihraç edilmiştir. Özellikle Amerika bölgesindeki bazı yerel yayınlar için de ihraç sözleşmesi imzalanmıştır. Yurtdışındaki izleyiciler tarafından ilgi gören diziler ‘Big Thing’ ve ‘Love Rain’ FİLMLER Bae Yong-joon, Jang Dong-gun, Lee Seo-jin, Kwon Sang-woo ve Won Bin gibi Kore filmlerinin Hallyu yıldızları, yurtdışındaki popülaritelerini sürekli arttırmaktadır. Lee Byung-hun, Rain, Jun Ji-hyun, Bae Doo-na gibi yıldızlar ABD’deki Hollywood filmlerinde rol almıştır ve Jang Keun-suk ise Japonya’da gittikçe popülerleşmektedir. Her sene düzenlenen Busan Uluslararası Film Festivali’nin de dahil olduğu Bucheon ve Jeonju gibi yerlerde düzenlenen uluslararası film festivalleri de Kore filmlerini yurtdışına tanıtma konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Uluslararası film festivalleri aracılığıyla Kore filmi ve film yönetmenleri yurtdışına geniş ölçüde tanıtılmaktadır. Im Kwontaek, Park Chan-wook, Hong Sang-soo, Kim Ki-duk, Kim Jeewoon, Bong Joon-ho gibi yönetmenler, yurtdışındaki film endüstrisinde ön plana çıkmıştır. Painted Fire, Secret Sunshine, Thirst, The Taste of Money gibi filmler yurtdışı film festivalleri aracılığıyla denizaşırı ülkelere tanıtılmıştır. Özellikle Eylül 2012’de yönetmen Kim Ki-duk, ‘Pieta’ filmiyle 69. Venice Uluslararası Film Festivali’nde Koreli yönetmen olarak ilk defa Altın Aslan ödülünü kazanmıştır. Paris’te güzel sanatlar işiyle uğraşırken film sektörüne geç bir şekilde giriş yapan Kim Ki-duk, Birdcage Inn, The Isle, 3-Iron gibi ses getiren eserler yapmıştır. Ayrıca Eylül 2012 tarihinde 37.Toronto Uluslararası Film Festivali’nde ‘The Thieves’ filmi Çağdaş Dünya Sineması alanında yarışmak üzere davet edilmiştir. Park Chan-wook, Kim Jee-woon, Bong Joon-ho gibi yönetmenler de Hollywood’a girmiş, dünya film endüstrisinin dikkatini çekmiştir. 2012 yılında yayımlanan ‘The Thieves’ filmi yurtiçinde 12,98 milyon kişi tarafından izlenmiş ve Singapur, Malezya, Brunei, Endonezya dahil olmak üzere 8 Asya ülkesine satılmıştır. Aynı yıl yayımlanan Masquerade filmi ise 12,12 milyon kişi tarafından izlenmiştir. Bu filmler dışında izleyici sayısı 10 milyonu geçen filmler olarak Silmido (2003), Taegukgi: The Brotherhood of War (2004), King and the Clown (2005), The Host (2006), Tidal Wave (2009) vb. bulunmaktadır. Aynı zamanda, Temmuz 2011 tarihinde Meksika Guanajuato Uluslararası Film Festivali’nde Güney Kore onur konuğu olarak seçilmiş ve korku filmi alanında yönetmen Bong Joon-ho ve Kim Dong-won’un ‘Whispering Corridors’ ve ‘Bedevilled’ filmleri dahil olmak üzere toplam 76 Kore filmi gösterime sokulmuştur. Film Yönetmeni Kim Kiduk - ‘Pieta’ filmiyle 69. Venice Uluslararası Film Festivali’nde Koreli bir yönetmen olarak ilk defa Altın Aslan ödülünü kazanan yönetmen Kim Ki-duk ve oyuncu Lee Jung-jin ile Jo Min-soo. KORE' DEKİ BAŞLICA FİLM FESTİVALLERİ Busan Uluslararası Film Festivali Asya filmlerinin merkezi olan Busan Uluslararası Film Festivali, 1996 yılında başlamıştır ve her sene Ekim ayında düzenlenmektedir. Belgesel, animasyon, reklam filmi, bağımsız film, dijital film ve analog filmi gibi alanları bir araya getiren bu film festivali, Asya’daki yönetmenler ve oyuncuların dünya çapında tanınmasını sağlayan bir ortam olmuştur. Bucheon Uluslararası Fantastik Film Festivali (BiFan) Gyeonggi-do’da bulunan Bucheon şehrinde her sene Temmuz ayında düzenlenen bir film festivalidir. 1997 yılında başlayan BiFan, korku, gerilim, gizem ve fantastik içeriklerin olduğu, özellikle Güney Kore ve Asya ülkelerinde yapılan filmlere odaklanmıştır. Jeonju Uluslararası Film Festivali 2000 yılında başlayan Jeonju Uluslararası Film Festivali, her sene Nisan ya da Mayıs ayında Jeollabuk-do bölgesinin geleneksel kültür şehri olan Jeonju’da düzenlenmektedir. Bu festival şimdiye kadarki yaygın filmlerin aksine geleneğe meydan okuyan yaratıcı eserleri tanıtmaktadır. MÜZİK Güney Kore müzik alanında da vokal ve enstrümantal müzik bölümlerinde dünya standartlarında müzisyenler yetiştirmektedir. 2011 yılında dünyanın en büyük üç yarışmasından biri olan 14. Uluslararası Çaykovski Yarışması’nda piyano, vokal ve keman alanlarında 5 tane Koreli genç müzisyen önemli dereceler elde etmiştir. Vokal müzik alanında soprano bölümünde Jo Su-mi, Hong Hei-kyung, Shin Young-ok; bas bölümünde Kwang-chul Youn; bas bariton bölümünde Samuel Yoon gibi müzisyenler aktif bir şekilde çalışmaktadır. Enstrümantal müzik alanında ise piyanist Yeol Eum Son ve Dong-hyek Lim; keman virtüözü Sarah Chang ve Zia Hyun-su Shin oldukça başarılı müzisyenlerdir. Dört parmaklı piyanist olarak bilinen Lee Hee-ah da azimli sahne performanslarıyla dinleyiciler tarafından takdir görmektedir. Han Tong-il ve Kun-woo Paik, 1950-1970’li yıllardan itibaren uluslararası sahnelerde isimlerini duyuran Kore’nin ilk nesil piyanistleridir. Seul Filarmoni Orkestrası’nda daimi orkestra şefi olan Myung-whun Chung, Berlin Filarmoni, Londra Filarmoni ve Paris Orkestrası gibi yerlerde konuk orkestra şefi olarak görev almış, Paris Bastille Opera Binası’nda müzik genel müdürü ve daimi orkestra şefi olarak çalışmıştır. Piyanistlik de yapan Myung-whun Chung, Myung-wha Chung(çello) ve Kyung-wha Chung(keman) gibi müzisyenlerle birlikte ‘Chung Trio’ ismiyle dünya müzik endüstrisine adını kazımıştır. Koreli orkestra şefi ve piyanist olan Chung Myung-whun, Fransa’daki Opéra National de Paris’te müzik genel müdürü ve daimi orkestra şefi olarak çalışmıştır. Temmuz 2013 tarihinde Venedik’te bulunan Fenice Tiyatrosu’ndan Yaşam Boyu Müzik Ödülüne layık görülmüştür. MÜZİKAL Toplum genelinin kültürel istek ve ihtiyaçları yavaş yavaş büyüyerek müzikal alanını da aktifleştirmiş, yıl boyu gösteriler sergilenmesini sağlamıştır. Eserler, ‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’, ‘Chicago’ ve ‘Cats’ gibi ünlü yabancı müzikallerden çıkmış, Koreli ekiplerin yaratıcı opera teknikleriyle sahnelenmişlerdir. Japonya ve Güneydoğu Asya gibi yerlerde de gösteriler yapılmıştır. Başlangıçta müzikalle çıkış yapan Choi Jung-won, Nam Kyeong-ju, Jo Seung-woo ve popüler müzik ile müzikal sahnelerinde aktif olarak çalışan Yoon Bok-hee, Insooni, Ock Joo-hyun gibi müzikal sanatçılar bulunmaktadır. MODERN DANS VE BALE 1962 yılında Kore Ulusal Dans Topluluğu kurulmuş ve bu topluluk Korelilerin modern dansa olan ilgisinin artmasını sağlamıştır. Shin Cha Hong, avangart eğilimini takip eden temsili çağdaş dansçılardan biridir. ABD’de dans bölümünde uzmanlaşıp koreograf Alwin Nikolais ile beraber çalışmıştır. Kore Ulusal Bale Topluluğu, Evrensel Bale Topluluğu ve Seul Bale Topluluğu gibi yerlerde aktif olarak gösteriler sunmaktadır. Kang Su-jin, Almanya Stuttgard Ballet Topluluğu’na girmiş ilk Asyalı balerindir ve günümüzde üst düzey bir balerin olarak faaliyet göstermektedir. Hee Seo, Temmuz 2012 tarihinde dünya standartlarındaki Amerikan Bale Tiyatrosu(ABT)’ndaki ilk Koreli asıl dansçı olmuştur. Günümüzde dünyanın en iyi klasik bale topluluğu olarak bilinen Rusya Mariinsky Bale Topluluğu’nda Koreli erkek bir dansçı olan Kim Ki-min, orada çalışmaya başlayan ilk Asyalıdır. Kuğu Gölü - Mariinsky Balesi ve orkestra performansı. Mariinsky Balesine katılan ilk Asyalı olan Kim Ki-min ve Olesya Novikova. MODERN SANAT Günümüzde aktif eser üretimini yayan önde gelen ressamlar olarak Chun Kwang Young, Park Seo-bo, Lee Jong-sang, Song Soo-nam, Lee Doo-shik, Lee Wal-jong, Youn Myeung-ro, Lee Il, Kang Ik-joong, Lim Ok-sang vs. bulunmaktadır. Chang Ree-suok, Chang Doo-kun, Paek Young-soo, Chun Kyung Ja, Kim Tschang-yeul ve Suh Se-ok gibi ressamlar ise kıdemli grup ressamlarıdır. Heykel alanında Gwanghwamun Meydanı’nda bulunan Kral Sejong heykelini yapan Kim Young-won ve Choi Jong-tae gibi heykeltıraşlar ünlüdür. 2006 yılında vefat eden Nam June Paik dünyaca ünlü bir video sanatçısıdır. Seul Insadong ve Samcheong-dong merkezli Gana Sanat Alanı, Gongpyeong Sanat Merkezi, Kyungin Güzel Sanatlar Müzesi dahil olmak üzere 60 tane sergi salonlarında önde gelen ressamların resimleri sergilenmektedir. Yakın zamanlarda Seul Gangnam’da bulunan Cheongdam-dong bölgesinde çok fazla sanat merkezi ortaya çıkmıştır. Uluslararası sergi olarak 1995 yılından itibaren 2 senede bir düzenlenen Gwangju Bienali ününü gittikçe arttırmaktadır. Gwangju Bienali - Kültür ve demokrasi şehri olarak bilinen Gwangju, Güney Kore, Asya ve dünyayla etkileşimini giderek genişleten uluslararası çağdaş sanatın merkezidir. Eylül 1995 tarihinde 1.Gwangju Bienali düzenlenmiştir. Bianel olarak düzenlenen modern sanat sergisi olmasının yanı sıra Asya’da düzenlenen ilk bienal olarak bilinmektedir. MODERN EDEBİYAT Roman yazarı Shin Kyung-sook, Kore dalgasının edebiyat bölümünde kilit bir rol üstlenmiştir. Günümüz annelerinin hayatı ve anlamını konu alan ‘Lütfen Anneme İyi Bak’ isimli romanı Nisan 2011 tarihinde ABD Knopf Doubleday yayımcılığında İngilizce’ye çevrilip basıldıktan sonra Amazon çok satanlar listesinde 10.sıraya yükselerek büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu roman ABD’de yayımlandıktan sonra Japonya dahil olmak üzere Asya, Avrupa ve Avustralya kıtalarında 30 ülkede çevrilip basılmıştır. Haziran 2012 tarihinde Slovence dilinde de yayımlanmış, Slovenya başkenti Ljubljana’da yazar okuyucularıyla buluşmuştur. Shin Kyung-sook’un önemli eserlerinden biri olan ‘Li Chin’ de Fransız Philippe Picquier Yayınevi’nde Fransızcaya çevrilip basılmıştır. Gong Ji-young’un romanı ‘The Crucible (Deogani)’ Mayıs 2012 tarihinde Japonya’da çevrilip basılmış, Kore’de ise bu romanın filmi çekilmiştir. Yazarın diğer eserleri olan ‘Our Happy Hours (Urideurui Haengboghan Sigan)’ ve ‘My Joyful Home (Jeulgeoun Naui Jib) da Japoncaya çevrilip basılmıştır. Yazar Shin Kyung-sook'un Lütfen Anneme İyi Bak eserinin İngilizce baskısı ve Kore’yi temsil eden şairlerden Ko Un. 2011 yılında şair Ko Un’un şiir kitabı Almanya ve Türkiye’de yayımlanmıştır. Ko Un, Nobel Edebiyat Ödüllerine aday gösterilen bir şair olarak 1958 yılında ‘Tuberculosis (Pyegyeolhaeg)’ kitabını yayımlayarak istikrarlı bir şekilde eserlerini devam ettirmiş, yurtiçinde ve yurtdışında eserleriyle birçok insanı etkilemiştir. 2010 yılında, dev bir şiir serisi olan ‘On Bin Can (Maninbo)’ yayımlanmıştır. Yazar Eun Hee-kyung’un ‘Secrets And Lies (Bimilgwa Geocimmal)’ romanı da Rusçaya çevrilmiştir. 2009 yılında Yun Heung-gil’in ‘The Rainy Spell (Jangma)’, ‘Firewood (Ddaelgam)’ ve ‘The Ship With No Sail (Doddaedo Ani Dalgo)’ olmak üzere 3 hikayeden oluşan kısa hikaye antolojisi, İsviçre Tranan Yayım Evi tarafından basılmıştır. Yang Gui-ja’nın ‘Uzak ve Güzel Mahalle (Wonmidong Saramdeul)’ eseri Çince ve Türkçeye, ‘Contradictions (Mosun)’ eseri ise Bulgarcaya çevrilmiştir. 1995 yılında Bulgaristan’da bulunan Sofya Üniversitesi'nde Kore edebiyatı bölümünün açılmasıyla Cho Se-hui’nin ‘The Dwarf (Nanjangiga Ssoa Ollin Jageun Gong)’ ve Yi Munyol’un ‘Our Twisted Hero (Urideurui İlgeuleojin Yeongung)’ gibi Kore çağdaş edebiyatı eserleri yerel dilde basılıp okuyucuların ilgisini çekmiştir. K-pop çılgınlığının ardından Kore edebi eserleri yurtdışında da ilgi görmüş ve Korece öğrenen kişi sayısı da artmıştır. Yurtdışında Korece eğitiminden sorumlu olan Kral Sejong Enstitüleri’nin sayısı 2008 yılında 17 iken 2013 yılında 113’e yükselmiştir. Bu sırada, Eylül 2012 tarihinde Silla Krallığı’nın en eski yeri olan Gyeongju şehrinde 78. Uluslararası PEN Kongresi gerçekleştirilmiştir. Güney Kore’de 1970 yılı ve 1988 yılından sonra üçüncü kez düzenlenen etkinliktir. Dünyanın 114 ülkesinden 700 edebiyatçının katıldığı bu etkinliğe Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Fransa’dan Jean-Marie Gustave Le Clézio, Nijerya’dan Wole Soyinka ve Türkiye’den Orhan Pamuk da katılmıştır. KORE MUTFAĞI Kore dalgası, Kore mutfağı alanında da etkili olmuştur. Paris, Londra ve New York gibi metropoller dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Kore restoranları artış göstermekte ve gurmelerin Kore yemekleriyle ilgili değerlendirmeleri oldukça pozitif yönde değişmektedir. Kimchi, bulgogi, bibimbap vb. gibi Kore yemeklerini temsil eden yiyecekler artık dünya menüsü listelerinde bulunmaktadır. ABD’deki restoranlarda bibimbap burger, gochujang soslu pirzola gibi füzyon gıdalar ortaya çıkmıştır. Kimchili sosisli ve gochujang soslu biftek de New Yorkluların ilgisini çekmeye başlamıştır. Paris’te de Kore restoranlarının sayısı 100’e kadar ulaşmıştır. Geçmişte bu restoranlara Koreli göçmenlerin dahil olduğu Asyalılar gitmekteydi fakat günümüzde yerel Fransız vatandaşların gitme oranı %30-80 civarındadır. Paris’teki restoranlarda en popüler olan yiyecekler bibimbap ve bulgogidir. Özellikle bibimbap sebzelerden oluşan sağlıklı bir yiyecek imajı kazanmıştır. Londra Olimpiyatları zamanı olan Temmuz 2012’de Victoria ve Albert Müzesi’nde Londra Olimpiyat Oyunları Komitesi başkanı Baron Sebastian Coe’nun dahil olduğu 300 seçkin konuğa Kore yemeklerinin olduğu bir ziyafet düzenlenmiş ve övgüler alınmıştır. Yazar: Ayse Serat
  13. libero1i

    Çok Konuşulan Yg Şirketinin Kafeteryası

    More information about "Çok Konuşulan Yg Şirketinin Kafeteryası"
    Yg şirketi Kore'nin en başarılı ajansıdır ve kafeteryası da ondan farksız değil. Halk arasında yaygın Seul'un batısındaki Yg binasının kendine özel ev kafeteryası var. Menü ağırlıklı olarak iki aşçının ve beslenme uzmanının üzerinde yoğunlaştığı haftalık Kore yemeklerinden oluşuyor. Kafeterya, ajansın çalışanlarına ve sanatçılarına açıktır, akşam ve öğle yemeği servis ederler, ayrıca gece yemeği 03:00'e kadardır. Bu kafeteryaya giriş ajansın çalışanlarına ve sanatçılara ücretsizdir. Herhangi bir zamanda 20 kişi yararlanabilir. ''Burada her şey bedava ve bildiğimiz gibi başka hiçbir şirketin böyle bir kafeteryası yok'' -Yg Şirketi Çalışanı Sandara Park'ta aynı zamanda kafeteryanın sık ziyaretçilerinden ve buranın yemeklerini lezzetli olduğunu söyledi ''Yaklaşan konserler yüzünden yoğun olsam bile, yinede yemeklerimi düzenli yemeliyim ^_^ Benim Blackjack'lerim de kendilerine iyi bakıp yemeklerini yiyorlar mı? Öğle yemeği zamanı olduğundan çok fazla kişi var sırada~ Ama buradaki güzel yemekler için beklemeye değer ~ >.<'' -Sandara Park Dara'nın dışında, G-Dragon, Seon Ro, Yoo Byungjae, Se7en, Psy, ve T.O.P gibi Yg sanatçıları da orada yemeklerini yediler. Justun Bieber 2013 Ekim ayında Kore'yi ziyaret ettiği sıralarda, Psy ve G-Dragon ile o kafeteryada yemek yemişlerdi. Bigbang'den T.O.P ''Happy Together'' da yemeklerin güzel olmadığını söylemişti, fakat sonradan Bigbang'in ''Radio Star'' bölümünde suçlamaları düzeltti. Herkes bu kafeteryadan hoşlandığından dolayı bunu söylemenin eğlenceli olacağını söyledi. Bunlarda Yg kafeteryasının leziz yemekleri... Kaynak; koreaboo Konu Sahibi: Agashi
  14. libero1i

    Yandere Simulator Oyun İncelemesi

    More information about "Yandere Simulator Oyun İncelemesi"
    İlk kez 2014 yılının Nisan ayında yayımlanan Yandere Simulator, yandere özelliğini annesinden almış, Senpai'si dışında herkese karşı duygusuz olan Ayano Aishi'yi oynadığımız ufak bir beta tarzı oyundur. Tamamının 2019'da çıkacağı bilinen bu oyun, şimdiden oldukça büyük bir kitleye sahip olmayı başarmıştır. Oyun kısaca, Senpai'si için herşeyi yapmayı göze alan Ayano'muzun okul içerisindeki yaşantısını bizlere sunuyor. Kontrolleri oldukça basit, ve oynanması da bir o kadar da kolaydır. En hoş yanlarından biri ise, ufak sistem gereksinimleri karşılıyor olması. Bu sevimli oyunumuzun tasarımcısı YandereDev, her ay yeni güncellemelerle, farklı görevler, oyun içerisi değişimler veya yeni öğrenciler ekliyor. Oyun her ne kadar küçük gözükse de, içerisinde yapılacak onlarca şey barındırıyor. Örneğin klüplere katılabilir, kendi stilinizi değiştirebilir ve kendinize arkadaş edinebilmek için pek çok yöntemlere başvurabilirsiniz. İster işinizi kanla bitirir, isterseniz masumiyeti (her zaman geçerli olmasa da) seçebilirsiniz. Senpai'nizden hoşlanan kızları isterseniz doğrar, işkence yapar, isterseniz anında öldürebilirsiniz. Ek bir seçenek olarak, o kızların başkasından hoşlanmalarınıda sağlayabilirsiniz. Oyun mission ve normal olmak üzere ikiye ayrılıyor. Normal olan yani story mode, oyunun hikayesiyle bağlantılı şekilde gidiyor. Mission modda ise, bize verilen kişiyi başarıyla öldürmemiz bekleniyor. Elbette bu kolay değil, pek çok engel çıkartıyor karşımıza oyun. Başlıca karakterlerimiz; Ayano Aishi: Yani Yandere-chan, oynadığımız baş karakterdir. Senpai'si için gözünü döndürmüş bir yanderedir. Ayano'nun Senpai'si: Yandere-chan'imizin aşıktan öte olduğu Senpai'si, yani Taro Yamada. Info-Chan: Info-chan, kim olduğunu bilmediğimiz, ancak okuldaki kız öğrencilerin iç çamaşırlarının fotoğrafları karşılığında bize birşeyler satan, görevler veren öğrencidir. Bize öğrenciler hakkında pek çok bilgi sunar, hatta büyük bir gizem olsa da Senpai'mizin iç çamaşırı fotoğraflarını ondan satın aldığı söyleniyor. Ve daha düşmanlarımız dahil pek çok öğrenci bulunuyor. Hikaye hala sırlarla dolu olsa da, oyunun içerisinde çözülmesi istenen pek çok gizem sizi bekliyor! İndirmek isterseniz, oyunun kendi sitesinden, Home - Yandere Simulator 'dan indirebilirsiniz! Oyun ücretsizdir. Ancak yinede, sitede saygıdeğer YandereDev'imize bağışta bulunabilirsiniz.
  15. More information about "Oyun Bağımlılığı Bakın Nelere Sebep Olabiliyor!"
    Bilgisayar veya video oyunları, sizi her ne kadar az etkilediğini düşünseniz de bilinçaltınızda yaratılanları hayal bile edemezsiniz. Pek çok bilinci zayıf çocuklar veya yetişkinler, bilgisayar oyunları yüzünden ya intihar etmiş ya da cinayet işlemiştir. Herkesin bildiği Blue Whale gibi olmasa da, insanların bilincine yerleşmiş şiddet, maruz kaldığı negatiflikler, bilinci zayıf insanları bu tür eylemler yapmaya teşvik etmiştir. Benzeri bir ölüme sebep olan fiziksel zararlar da, oldukça büyük bir sorun yaratıyor. . Güney Kore’de bir adam, 50 saat durmaksızın World of Warcraft ve Starcraft oyunlarını oynaması sonucu kalp krizi geçirerek ölmüştür. . 2007’de Ohio’lu bir genç, ailesini Halo 3 oyununun kopyasını aldıkları için vurmuştur. . 2009′ da Kore’li bir çift, saatlerce video oyunu oynayarak, 3 aylık bebeklerini ihmal ettikleri için, bebeğin yetersiz beslenme ve susuzluktan ölümüne sebep olmuştur. . 2010’da, Amerika’da 16 yaşındaki bir genç, annesini PSP’sine el koyduğu için öldürmüştür. . Türkiye'de 10 yaşında bir çocuk arkadaşını pompalı tüfekle vurarak ailesine ''aynı oyundaki gibi yaptım'' cevabını vermiştir. . 13 yaşında bir çocuk, Metin2 hesabının kapatılması sonucu girdiği depresyon yüzünden intihar etmiştir. . Tayvan'da bir internet kafenin mekan sahipleri, 40 saat boyunca Diablo3 oynayan bir genci bilgisayarın başında baygın halde buldular. Onu uyandırdıklarında ise ayağa kalkıp, birkaç adım atmayı başarmış olmasına rağmen, birkaç adımdan sonra yere yığılmış ve hastaneye kaldırılmıştır. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılammıştır. . Evinin yakınlarında bulunan bir internet cafede DotA oynayan bir çocuk, maçın ortasında eve gitmeye zorlandı. 16 yaşındaki bu çocuk, bütün yol boyunca daha fazla DotA oynamamasını söyleyen ninesini dövmeye başladı. Bunun sonucunda yaşlı kadın feci şekilde can vermiştir. Bilgisayar oyunları her ne kadar hayatımızda çok fazla bir yer kaplasa da, bilinçli şekilde oynamalı ve fazlaya kaçmamalıyız. Oyunlara bağımlı kalmayın, hayatınızı yönetmelerine izin vermeyin. Konu Sahibi: Agashi
  16. More information about "Kore'de Gece Vakti Dağa Çıkmayın! Yoksa Bu Gizemli Kızla Karşılaşabilirsiniz..."
    Kore mitolojisinde gece vakti dağda dolaşırsanız, gizemli bir kızla karşılaşabilirsiniz. Ancak bu gizemli kız yemek için insan kalbi arıyor. Onun adı Gumiho, binlerce yıl yaşayan 9 kuyruklu yarı-insan yarı-tilki bir karakter. Insanlarin taze kalplerini yemek için onları baştan çıkarıyor. Gumiho'nun aynı zamanda güzel bir kıza dönüşebilme veya havayı kontrol edebilme gücü var. Ancak Gumiho hikayelerinde korkunç olmayanları da var. Gumiho'nun sadece insan olmak isteyen zararsız bir varlık olarak gösteren masallarda var. Bunun için, kimliğini ortaya çıkarmadan bir adamla 100 yıl evli kalması gerek. Bu ilgi çekici hikayeler bir çok çalışmada kullanıldı. Oyuncuları Kosa Young ve Jung Woo Sung olan The Fox With Nine Tails dizisi gibi. Ve oyunculari Shin Min Ah ile Lee Seung Gi olan televizyon dizisi My Girlfriend Is A Nine-Tailed Fox da buna örnek. Ister korkunç bir katil ol ister lanetli bir liseli ol, gece vakti dolaşırken dikkatli ol. Yoksa Gumiho ile tanışabilirsin... Konu Sahibi: Agashi
  17. libero1i

    Ağlamaklı 6 Kore Filmi

    More information about "Ağlamaklı 6 Kore Filmi"
    Miracle Cell No 7 Zihinsel engelli bir baba ile küçük kızı beraber hayaller kurarak yaşarlar. Fakat bir gün baba bir cinayet ile suçlanır. Ve hapishaneye gönderilir. Ondan ayri kalamayan kızı da bir mucize ile hapishaneye girer ve onunla birlikte kalmaya devam eder. Bir süre sonra sonsuza kadar ayrilmak zorunda birakilirlar... A Werewolf Boy Akcigerlerinden rahatsiz olan Soon-Yi babasinin ölümünden sonra annesi ve kiz kardesi ile kırsal bir alana taşınmışlardır. Fakat taşındıkları ev, eskiden bir profesörün yaşadığı hatta kurtlar üzerinde deneyler yaptigi bir ahirdan oluşur. Bir gece Soon-Yi bir ses duyar. Dışarı çıktığında karanlık içinde ona paril paril bakan gozlerle karsilasir. Ertesi sabah bu ne oldugu bilinmedik şey ile temasa geçerler. Ve gittikce bu yarı-insanla beraber yasayip bag kurarlar. Ta ki yarı-insanin icindeki kurt cikana kadar... Hope Küçük bir kız, yoğun tempoda çalışan anne ve babasından ilgisiz büyürken yağmurlu bir günde okul yolunda karşısına kötü kokan bir adam cikar. Ve kızdan semsiyeyi paylaşmasını ister. Küçük kız bir okula birde bu yağmurun altında ıslanmış kötü kokan adama bakar. Ve vicdanı el vermediği için adami reddetmez. Ama o günden sonra hiçbir sey eskisi gibi olmamıştır. Pure Love Canlı müzik yayını yapan bir radyo programına 23 yıl önce yazılmış bir mektup gelir. Mektupta, yazan kişinin ilk aşkı ve beş arkadaşın hikayesi anlatılmaktadır. A Moment To Remember Tesadüf eseri karşılaşan iki kişi birbirlerine aşık olurlar ve evlenip mutlu mesut yaşarlarken basrol kadinimizin alzheimer oldugu ortaya çıkar.. Ayrica Evim Sensin filmi, A Moment To Remember'dan uyarlanmistir. Only You Kötü bir geçmişe sahip olan adamımızla, trafik kazasindan sonra ailesini ve gözlerini kaybeden kızımız arasinda geçer film. Birbirleri ile tanıştıktan sonra tekrar hayata bağlanirlar. Birbirlerini tanıdıkça geçmişte birleşmiş kaderlerinin farkına varirlar... Konu Sahibi: Agashi
  18. libero1i

    Detention Oyun İncelemesi

    More information about "Detention Oyun İncelemesi"
    Detention Detention, ilk kez 12 Ocak 2017'de korku oyunu sever oyuncularımız için piyasaya çıkarılmış Tayvan yapımı bir korku oyunudur. Çıktığı zamandan beri tüm dünyadan fazlasıyla ilgi toplamış, kendini sevdirmiştir. Bilinen korku oyunlarına kıyasla oldukça değişik bir temayla bilgisayar ekranlarımıza gelen Detention, ufak sistem gereksinimlerine karşın bizi yeterince ürkütmeyi başarabiliyor. Oyun içerisi atmosferi gerilime yatkın olmasından dolayı aşırıya kaçan jumpscarelerle karşılaşmıyoruz. Elbette korku oyunlarımızın olmazsa olmazı jumpscarelar yer alıyor ancak, onlardansa ortamın gerginliği sizi daha da korkutacak. Dışarıdan bakıldığında bir mini game gibi gözükse de, oynamaya kalktığınızda çok daha farklı olduğunu göreceksiniz. 1960'lı yılların Tayvan'ında geçen olaylar, bu ürkütücü oyuna konu olmuştur. O yılların Tayvan halkı yeterince korkunç bir dönem geçirmiştir. Oyun daha çok Tayvan'ın geleneklerine bağlı korku temalarına yöneliktir. Bizim küçükken uykularımızı kaçıran o hayallerimizdeki canavarlara benzeyen, batıl inançlarla bağdaştırılmış hayalet tarzı şeyler bulunuyor. Bunlar bizim gibi Tayvan'da yaşayan küçük çocuklara anlatılan hikayeler ki, onların daha da korkmasına sebep oluyor. Oyunun dramatik yapısından etkilenmemek de mümkün değil. İçerisinde bulunduğumuz okuldan kaçmaya, kurtulmaya, hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda kafamızın içindeki birtakım düşüncelerden de kaçmamız gerekiyor. Belki başlarda diyaloglardan bir miktar sıkılacaksınız. Fakat emin olun ki, oyun ilerledikçe bilgisayarınızın başından kalkamayacaksınız. Oyunun büyük bir kısmında oynadığımız Fang adlı bu kızımızın kırık psikolojisi, kafasında yarattığı düşünceleri içerisinde bulunduğu ortamla birleştirince, gerçekten korku dolu anlar yaşatıyor. İki karakter yönetiyoruz, ancak oyunun büyük bir kısmı Fang ile geçiyor. Eğer korku oyunlarının klasik jumpscarelara dayalı olmasından sıkılmış ve farklı bir tema arıyorsanız, Detention tamamen size göre. Konu Sahibi: Winitker
  19. libero1i

    Süper Kahramanların Arabası Olsaydı

    More information about "Süper Kahramanların Arabası Olsaydı"
    Dünyaca ünlü süper kahramanların birçoğunun kendilerine uygun görülmüş otomobilleri var. Batman Batmobile’e ve Iron Man geniş bir otomobil koleksiyonuna sahip. Peki bu meşhur kahramanlar piyasadaki otomobillerden istediklerini seçebilseler ve bunları kendilerine göre modifiye edebilselerdi ortaya nasıl araçlar çıkardı? Bu muhteşem soruyu, Photoshop yardımı ile hazırlanan bu muhteşem tasarım yorumları cevaplıyor. Buyurun galeriye. Superman - Bugatti Chiron Superman mavi, kırmızı ve sarı renklere sahip Bugatti Chiron’u ile Lois Lane’i etkilemek için hazır. Aracın ızgarasında yer alan “S” logosu ve kırmızı renkli dört noktalı LED farlar süper kahramanın ruhunu yansıtıyor. Wonder Woman - Lamborghini Huracan Belki hatırlayanlarınız vardır; Kia üç yıl kadar önce New York Otomobil Fuarı’na Wonder Woman temalı bir Sportage ile katılmıştı. Ancak anlaşılan o ki efsanevi savaşçımız biraz sınıf atlamak istemiş. Ateşli savaşçının kostümünden izler taşıyan dört tekerlekten çekişli Lamborghini Huracan oldukça uygun bir seçim. Batman - BMW M2 Belki Batmobile kadar korkutucu değil ancak oldukça çekici. BMW M2, Batman’in Gotham’daki kötülerle baş edebilmesi için yeterince güçlü. Ön bölümde yer alan yarasa simgesi ve yan bölümlerden uzanan kanatçıklar da aracın kime ait olduğunu gösteriyor. Iron Man - Chevy Corvette Z06 Tony Stark artık Acura NSX ya da Audi R8 E-Tron kullanmıyor. Iron Man’in yeni tercihi bir Chevrolet Corvette Z06. Otomobilin gövde renklerinin yanı sıra 6.2 litrelik süperşarjlı V8 motorun yerini alan “Arc Reactor” adlı sonsuz enerji kaynağı tam olarak süper kahramanın imzasını taşıyor. Captain America - Ford Mustang GT350R Elbette Captain America’nın ABD ile bağlantılı bir araca sahip olması gerekiyor. Ülkeyi en iyi simgeleyen otomobil de hiç şüphesiz Ford Mustang. Yalnızca pist için üretilen GT350R’ın kaputunun altında 526 beygir gücü üreten V8 motor yatıyor. Kaputun üzerinde ise bir Captain America kalkanı görmek mümkün. The Hulk - Mercedes G63 AMG 6×6 Hulk için çok fazla düşünmeye gerek yok. Büyük ve yeşil bir şeyler bulmak yeterli. Bizce Mercedes-Benz C63 AMG 6x6 oldukça uygun bir aday. Ayrıca korkutucu süper kahramana uydurmak için üzerinde çok fazla değişiklik yapmaya da gerek yok. Çünkü altı tekerlekli G63 kendi başına yeterince ürkütücü. Deadpool - Ford Mondeo/Fusion Süper kahramanlar arasında en mütevazı araç ise Deadpool’a ait. Bir Ford Mondeo. Belki tam olarak bir süper kahraman otomobili değil ancak geniş bagajı ve ferah iç kabini ile eğlenceli karakter Deadpool’un kıyafetlerini değiştirmesi için oldukça elverişli. Spiderman - Ferrari 488 Spider Spiderman, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Spider ile geliyor. Üstü açık Ferrari 488 kırmızı, mavi ve siyah renkler ile karşımıza çıkıyor. Kaputun üzerindeki örümceğin ağları otomobilin tüm gövdesine yayılıyor. Aracın tavanının olmaması da süper kahramanın kolayca zıplayıp kötülere karşı koyması için son derece uygun. Kaynak: Carwow
  20. More information about "Anormal Ucuz Olan Oyuncu PC'lerinin Arkasındaki Gerçek!"
    Anormal ucuz olan oyuncu pc'lerinin arkasındaki gerçek;
  21. More information about "Büyüklere Masallar: Pinokyo ve Bedelli Askerlik"
    Deniz Bağdaş Youtube Kanalı İçin: Tıklayınız.
  22. More information about "Adventure Time Çizgi Filmi Karakterleri ve Tanıtımı"
    Konu: Adventure Time[2], Cartoon Network için Pendleton Ward tarafından yapılmış olan bir Amerikan çizgi dizisidir. Frederator Studios tarafından Cartoon Network için yapılmıştır. İlk olarak 2008 yılında Nickelodeon'un Random! Cartoons adlı programında yayınlanmıştır, daha sonra Cartoon Network tarafından alınıp, 5 Nisan 2010'da yayınlanmaya başlamıştır. Adventure Time, Türkiye'de ilk kez TNT kanalında 2 Temmuz 2011'de çıkmış, daha sonra da 1 Ağustos 2011'de Cartoon Network tarafından yayınlanmaya başlanmıştır. Seride Finn, bir insan çocuk ve onun en iyi arkadaşı ve üvey kardeşi olan Jake, esneyerek büyüyebilme ve değişebilme gibi sihirli güçleri olan köpeğin maceralarını anlatmaktadır. Adventure Time, maceracı bir çocuk olan İnsan Finn ve onun en iyi dostu ve üvey kardeşi olup istediği gibi boyunu ve şeklini değiştirme gibi sihirli güçlere sahip olan Köpek Jake'i anlatır. Serinin yaratıcısı Pendleton Ward Finn karakterini büyük derslerle atılgan küçük bir çocuk olarak, Jake'i Meatballs filmindeki Bill Murray'in karakteri Tripper Harrison'dan esinlenerek tanımlar.[3]Finn ve Jake Ooo Ülkesi'nde yaşarlar. Yol boyunca, dizinin diğer ana karakterleri onlarla etkileşim halindedirler; Prenses Ciklet, Buz Kralı, Vampir Kraliçesi Marceline bunlara örnektir. Ana karakterler: Finn: Finn Mertens en son 16 yaşında bir çocuktur. (Gizemli Tren adlı bölüme kadar 12 yaşındadır, 4-5 sezonlarında 14 yaşındadır, Dünya & Su bölümünden Vay Canına bölümüne kadar 15 yaşındadır, Vay Canına bölümünde 16 yaşında olduğunu söylemiştir) En iyi arkadaşı Jake'dir. Sırtında yeşil bir çanta taşır ve üzerinde mavi bir kıyafeti, beyaz şapkası, mavi şortu ve siyah ayakkabıları vardır. Saçları uzun ve altın rengindedir. Bebekken ormana bırakılmıştır ve bir köpek çifti tarafından bulunup büyütülmüştür. Hayatını kötüler ile savaşmaya ve insanlara yardım etmeye adamıştır. Çok çalışkan, cesur ve zeki bir çocuktur.Prenses Ciklet'e aşık olduğunu hiç belli ettirmemeye çalışır.(fakat 4.sezonda ateş prensesi'ne aşık olur) To Cut a Woman's Hair adlı bölümde şapkasını çıkarmıştır ve saçlarının uzun ve sarı renginde olduğu bilinmektedir.Farmworld'E göre annesi Mrs.Mertens'tır ve ufak bir erkek kardeşi vardır. Jake: 34 yaşında (eskiden 28 yaşındaydı) sarı renkte Bulldog türü bir köpektir. Finn'in en iyi arkadaşıdır. Vücudunu her türlü şekle getirebilme gücü vardır. Stretchy Güçleri'ne sahiptir. İstediğinde şekil ve boyut değiştirir. Korece konuşabilir. Gökkuşağı Atı ile Baba Jake bölümünde çocukları olur. Gökkuşağı Atı ile evlidir ve 6 çocuğu vardır. Bazen tembeldir ve işlerini esneme gücüyle halleder. Buz Kralı: Serinin önemli karakterlerindendir. (Baş kötü karakter) Uzun ve sivri burunlu, sakallı, mavi renkli, yaşlı bir adamdır. Mavi bir kıyafet giyer ve buz güçlerini veren sihirli tacını takar. Ayakkabı giymez. Genellikle öfkeli olarak görülür. Çok yalnızdır. (Hatta Finn ve Jake ile arkadaş olmayı bile denemiştir.) Bu yüzden evlenmek umuduyla prensesleri kaçırır. Buz, kar, kar canavarı, buz kılıcı, bunun gibi buzdan ve kardan her şeyi yapabilir. Tacı olmadan sihir yapamaz.Adventure Time With Fionna and Cake adlı bölümde yazdığı Fanfiction da Buz Kraliçesinin tacını başkası giyerse onunda sihirli güçler kazandığı gösteriliyor demek ki buz tacını takan kişi sihir güçleri kazanır. Buz üretmek için havadaki nemi kullanır. Buz Kralı'nın tacını başkası giyerse o da sihirli güçler kazanır. Sakalı sayesinde uçar. Taktığı taç sebebiyle insanken sakalları uzayıp bu hale dönüşmüştür. Tacı 1000 yıl önceden bulmuş ve güçleri keşfetmiştir. Bu tacı onun şu anki görüntüsüne benzeyen Evergreen adlı bir büyücü üretmiştir ve takan kişiyle bağ kuracak şekilde tasarlamıştır. Tacı bulmadan önce Simon Patrickov adında bir araştırmacıydı. Marceline ile birlikte sağ kalanlardandı ve hayatta kalmak için yiyecek, su ve güvenli nokta bulabilmek için sürekli hareket ederlerdi. Marceline o zamanlar küçük yaşta bir çocuktu ve onunla arkadaş olup ona bir oyuncak ayı verip onu yol boyunca korumuştur. Finn ve Jake'i sürekli kıskanır ve arkadaş olmaya çalışır. Yanlış hareketler sergilemiş ve sonunda hatasını anlamıştır. Kendi yaptığı Buz Krallığı'nda penguenlerle birlikte yaşar. İnsanken Betty adında bir nişanlısı vardı. Prenses Ciklet (Şeker Prensesi, Şeker Prensesi): Şeker Krallığı'nın prensesi ve hükümdarıdır. Tam adı Prenses Bonnibel (Şeker Kız) Ciklet'tir. Biyolojik olarak 19 yaşındadır. Mortal Recoil adlı bölümde 13 yaşına gelir. Gerçekte 827 yaşındadır. Vücudundaki sakız oranına göre yaşı değişebilir. Kendisi aşırı zeki, cesur ve yeteneklidir. Çok fazla kişiliği vardır. Sürekli diğer insanları gözetler. Genelde pembe bir kıyafet giyer ve üzerinde turkuaz bir mücevher bulunan bir taç takar. Almanca konuşabilir. Marceline çok iyi arkadaşıdır. (İncendium bölümüne kadar)Finn'in hoşlandığı kızdır. Gökkuşağı Atı: En iyi arkadaşı Prenses Ciklet'tir. Prenses Ciklet'e gökkuşağı yapar. Korece konuşmaktadır. Jake'in sevgilisidir. Hakkında az şey bilinir. Işınlama, renk değiştirme gibi birçok sihirli gücü vardır. Marceline Vampir Prenses: 1003 yaşında bir vampir kızdır. Çılgın, korkusuz ve savaşçı tipli biridir. Bazen duygusal olur. Beslenme ihtiyacını kırmızı renk ile giderir. Gün ışığı cildine zarar verir ve kızdığı zaman dev bir yaratığa dönüşebilir. Eskiden Ash adında bir erkek arkadaşı olmuştur fakat onun oyuncak ayısı Hambo'yu satması sebebiyle ayrılmışlardır. O ve Buz Kralı, Büyük Mantar Savaşı'nda hayatta kalanlardandır. Babası Geceosphere adlı yeraltı dünyasının hükümdarıdır. Müziği çok sever ve vaktinin büyük kısmını müzikle geçirir. Bir sürü şarkısı vardır. Yumrular Prensesi: O bir Yumru Prensesidir. Mor renkli bir prensestir. Alnındaki yıldız uçmasına yardım eder o sönünce uçamaz. Anavatanı Yumrulu Bölge denilen bir boyuttur. Bir yumrulu canlı başka bir canlıyı ısırırsa onu da yumrulu canlıya dönüştürebilir. Bir bölümde Jake'i yanlışlıkla ısırıp onu bir yumruya çevirmiştir ama sonra panzehir ile kurtulmasına yardım etmiştir. Erkek gibi konuşur fakat huyları ergen, dedikoducu bir genç kızı andırır. Sürekli davet edilmediği parti ve toplantılara konuk olur. Yumrulu bölgeyi sevmediği için dünyaya taşınmış ve ormanda bir kampta yaşamaya başlamıştır. BMO: Finn ve Jake ile ağaç evde yaşayan bir oyun konsolu robotudur. Gerçek bir çocuk olmayı ister. İyi huyludur. Her türlü sistem bilgisine ve gerekli yazılımlara sahiptir. MO fabrikasında oranın sahibi olan MO tarafından çocuk bakımı amaçlı üretilmiştir. Bu yüzden rastgele bir çocuğa bakıcılık yapmak için dünyaya salınmıştır. Ardından Finn'i bulup bakıcılık yapmıştır. Japon aksanıyla konuşmaktadır.Gerçek bir çocuk olmayı ister. Alev Prensesi: Ateş Krallığı'nda yaşar. Finn ile, Jake sayesinde tanışmıştır. Uzun süre Finn ile sevgili olmuştur. Kızdığında devasa boyutlara ulaşır fakat saçtığı ateşler sönerse, canı yanar. Çabuk sinirlenir. Buz & Ateş bölümünde Finn ile ayrılmıştır ama sonra Dünya & Su bölümünde tekrar arkadaş olmuşlardır. Diğer karakterler Sihir Adam: Sihirbazlık yapar. Bir bölümde Finn'i bir ayağa dönüştürmüştür. Tombiş Fil : Finn ve Jake'nin nazik, Teksas aksanıyla konuşan, dişi bir fil arkadaşıdır. Yeşil renkte yaşlı ama çok küçüktür. Elma ağaçları ile çevrili bir ormanda küçük bir evde yaşamaktadır. Boş zamanlarında ve konukları geldiğinde elmalı turtalar yapar. Kristal elmayı yediği bölümde yani Tombiş Fil bölümünden sonra Kristaller Güçlüdür adlı bölümde Kristal Kraliçesi'ne dönüşmüştür ve tüm yakışıklı erkeklerin kendisinin olmasını istemiştir ancak Finn ve Jake onu eski haline döndürmüşlerdir. Daha önce 3 kocası olmuştur. Şu anda Bay Domuz ile evlidir. Finn ve Jake'ten aldıkları çocuğa dönüşmüş Lich'i evlat edinmişlerdir. Snorlock: İlk başlarda bir salyangoz olduğu sanılır ancak aslında bir sümüklü böcektir. Finn ve Jake'den kendisine bir dişi bulmalarını istemiştir. Finn ve Jake'de bulmuştur. Slow Love Frambuaz Prenses: Filmdeki 9 Prensesten biridir. Bir franbuazdır. Yaprağının üstünde küçük bir taç vardır. Hayalet Prenses: Bir hayalettir. Filmdeki 9 prensesten biridir. Zümrüt Prenses: Filmdeki 9 prensesten biridir. Uzun bir elbise giyer. Kafasında bir Zümrüt vardır. Sosis Prenses: Filmdeki 9 prensesten biridir. O bir köpektir. Tıpkı bir sosise benzer. Sümük Prenses: Bir sümüklü bocektir. Ama oldukça tatlıdır. Prenses cikletinkine benzeyen bir taç takar.Filmdeki 9 prensesten biridir. Derbeder Prenses: Filmdeki 9 prensesten biridir. Camdan bir taç takar. Bir kukladır. Bir gözü düğmedir ve ayakabı giymez, çoraplarının ikiside farklı renktedir. Bay Cupcake: Şeker insanlardan biridir ve bir kektir. Vücudu yapılıdır ve güçlüdür. Buz Penguenleri: Buz krallığında yaşayan penguenlerdir. Tarçınlı: Ateş Prensesi ile tanışıp onunla yaşamaya karar verene kadar çok sakar ve aptal biri olarak hayatını geçirmiştir. Çoğu zaman Prenses'in işlerinde yardım etmiştir..Enchiridion adlı bölümde dans etmeye çalışırken kuleye çarpıp çatlattıktan sonra kulenin yıkılmasına sebep olmuştur prenses ciklet düşer ve finn onu kurtarır Salyangoz: Birçok bölümde gizli yerlerde saklı kameraya el sallayan küçük bir salyangozdur. Lich onun zihnini ele geçirip onu bir süre kullanmıştır. Ölümsüz Delirir bölümünde "Lich" kaçmak için salyangozun zihnini kontrol eder ve kaçar. Finn onu yenince kaçarak ilk önce Prenses Ciklet'in içine daha sonra da tekrar salyangozun içine girmiştir ama sonra da Lich, Lich bölümünde Billy'nin içine girmiştir. Gunter :Buz Kralı'nın en sevdiği pengueni ve baş yardımcısıdır. Kedi bir çocuğu vardır.Onu buz kralının tahtının altında saklar.Kediyi yumurtlamıştır yani dişidir.(Yapımcılar yarı penguen yarı Buz kralı olmasını istemiş fakat cartoon network tarafından kabul edilmemiştir.). Cam şişeleri kırmayı çok sever. Aslında bir kuyruklu yıldızın gücünü emip dünyayı yok etmeye çalışan Orgalorg adlı bir yaratıktır. Mars Kralı, Grob Gob Glob Grod adlı savaşçısını gönderir ve Orgalorg'u yenir, Orgalorg dünyaya düşer ve orda yaşar. Billy: Finn ve Jake'in hayran olduğu kahramandır. İlk kez Onun Kahramanı adlı bölümünde görünmüştür. Hayatı boyunca kötülerle savaşmış ancak sonrasında sıkılıp emekliye ayrılmıştır. Lich, Finn'i kandırmak için onu öldürüp bedenine girer. Billy'nin Yapılacaklar Listesi adlı bölümde Finn onun listesini eski sevgilisi Canyon ile tamamlar. Lich (Ölümsüz): Prenses Ciklet tarafından yakalanıp esir edilmiştir. İlk kez Ölümsüz Delirir bölümünde görülmüştür ve kaçmak için Salyangoz'un bedenini ele geçirir. Finn ayıya kitabı verince ayı kitabı Salyangoz'a (Lich'e) götürür ve böylece el yazmasını ele geçirir. Lich bölümünde Billy'in içine girer. El yazmasına hükümdarların taçlarındaki kristalleri koyarak zaman odası boyutuna bir kapı açar ancak orada mahsur kalır. Titiz Kaz: Titiz Kaz, hep kafiyeli konuşan alaycı bir kazdır. Finn ve Jake ile dalga geçmeyi çok sever. İşi çok özel ve nadir gelen eşyaları pazarlamaktır. Me-Mow :Ahududu Prensesi'ni öldürmeye çalışan casus kedidir. Fionna :Finn'in kız halidir. Buz Kralı'nın yazdığı paralel evren kitabının karakteridir. Cake :Fionna'nın en yakın arkadaşıdır. Jake'in dişi ve kedi halidir.
  23. libero1i

    Samurai Jack’in 6. Sezonu Olacak Mı?

    More information about "Samurai Jack’in 6. Sezonu Olacak Mı?"
    Cartoon Network aracılığı ile küçük yaşlarda tanıştığımız Samurai Jack uzun bir aradan sonra adult swim aracılığıyla 5. sezonu ile geri dönmüştü. Genç yaşta keyifle izlediğimiz çizgi filmi, yetişkin birer bireyler olduğumuz halde hâlâ da merakla takip eder olduk. Samurai Jack 5. sezona spoi vermeden anlatmak istersek; kanlı, hiç beklemediğimiz bir şekilde, buruk ve hüzün dolu, çoğumuzu şok edecek bir final ile kapanışını yaptı. Ancak bu veda çoğumuzun kafasında bir sürü soru işareti de bıraktı. Tüm soru işaretlerinin cevaplarını hayal gücümüze bırakmaktan başka bir çare şu anda maalesef mümkün gözükmüyor Dolu dolu bir 5. sezon izledik. Kah güldük kah ağladık ve hepsine değerdi. Ancak artık bilmemiz gereken acı bir gerçek var ki, Samurai Jack 5. sezonu ile bizlere tamamen veda etti. Samurai Jack’in yapımcısı olan Adult Swim, 5. sezonun serinin finali olduğu ve 6. sezonun olmayacağını açıkladı. Maalesef artık bu acı gerçeği bilmeli ve kabul etmeliyiz. ?
  24. More information about "Türk Edebiyatının En Garip Şiiri: Sünbülzade Vehbi Efendi ve Meşhur Şiiri"
    Sünbülzade Vehbi’nin bir garip şiiri Bu şiir Divan Edebiyatında Rücu sanatına iyi bir örnektir. Rücu, ilk dizede söylenilen şeyin, ikinci dizesinde ondan vazgeçmek demektir! Şiirin hikayesi ise şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi’yi yanına çağırır ve: “Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der. Sünbülzade ise bu şiiri yazar: Not: Bilinmeyen kelimeler için, sözlük şiirin en altındadır. Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can. Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem, Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan. Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan. Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan. Salınarak giderken arkandan ben sokayım, Ard eteğin beline, olmasın çamur aman. Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam, Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan. Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç, Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan. Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim, Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman. Herkese vermektesin, bir de bana versene, Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman. Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümesselam. Sözlük: 1- Bezm : Topluluk, toplantı. 2- Cism-i can : Cisim olan can. 3- Lal-ı şarap : Kırmızı şarap 4- Hatem-i zer : Cömertçe sunulan altın 5- Dirahşân : Parlak, parıldayan 6- Nevcivan : Yeni civan, genç. 7- Dest : El 8- Ab-ı revan : Akar su. 9- Sahtiyan : Cilalanmış deri. 10- Revan : Giden, akıcı. 11- Na-gehan : Birden bire, aniden 12- Şadüman : Bahtiyar, sevinçli.
  25. More information about "Disney Prenseslerin Anime Karakterlere Dönüştüğü Bu İllüstrasyonlara Bayılacaksınız!"
    Çocukluğundan beri favori karakterlerini resmeden illüstratör Maryam Safdar, yeteneğini kullanarak sevimli Disney kızlarını görkemli anime karakterlere dönüştürüyor! Kendi sanatını oluştururken anime ve mangalardan esinlendiğini belirten Safdar, kendi tarzının animeyle benzerlik gösterdiğini düşünüyor. Disney'in büyülü dünyası ile anime ve mangaların benzersiz özelliklerinin buluştuğu bu muhteşem çizimlere sizler de bayılacaksınız! 1. Küçük deniz kızı Ariel 2. Savaşçı Prenses Mulan 3. Alaaddin'in prensesi Jasmine 4. Cesur prenses Merida 5. Pocahontas 6. Pamuk Prenses 7. Güzel ve Çirkinden Belle 8. Alis Harikalar Diyarında 9. Rapunzel 10. Atlantisten Kida 11. Uyuyan Güzel Aurora 12. Cinderella 13. Kurbağa Prenses Tiana 14. Prenses Anna 15. Karlar Kraliçesi Elsa Kaynak: Onedio
×
×
  • Yeni Oluştur...